{ "title": "Fil Suresi", "image": "https://www.filsuresi.gen.tr/images/Fil-Suresi-91.gif", "date": "19.01.2024 22:40:34", "author": "Fatih tanış", "article": [ { "article": "Fil süresi, Mekke'de nazil olmuş bir süredir. Hem Hz. Peygamberin doğmuş olduğu anı ve hem de ordu da bulunan fillerden dolayı adını oradan almıştır. Bu süre çok önemli bir süredir. Çünkü Hz. Peygamberimizin dünyaya teşrifleriyle birlikte vuku bulan birtakım olaylar mevcuttur. Özellikle fil süresinde adı geçen Habeşistan kralı, yemen valisi Ebrehe gibi isimler üzerinde durmak gerekirse, Ebrehe Habeşistan kralı tarafından Yemen'e tayin etmesinin amacı, Kâbe'ye rağbet gösteren Arapların dikkatini celbetmektir. Yani Kulleys adında bir kilise yaptırıp Arapların o kiliseye yönelmesini sağlamak istemiştir. Ebrehe asabi ve koyu bir Hristiyan oluşu, onu en ufak şeyden sinirlenip büyük ziyanlar yapacağını görmekteyiz. Bunun en güzel kanıtı şudur; Kâbe de bir kilise yaptırıyor ve adı bilinmeyen bir adam o kilisenin içini pisletiyor ve bunu gören Ebrehe sinirleniyor ve tamamen kebeyi ortadan kaldıracağını söyleyip büyük ordular ve beraberinde filler getirmiştir. Ebrehe önüne çıkan bazı kuvvetleri ekarte ettikten sonra Mekke'ye doğru ilerledi.

Hz. Peygamberin dedesi Abdülmuttalip'in aralarında bulunduğu bazı develerini ele geçirdi ve bunun üzerine Abdulmuttalip Ebrehe ile görüşerek develerinin geri verilmesini talep etti. Yapılan bazı mütalaalar sonucunda Abdulmuttalip develerini geri aldı. Ebrehe tekfuru Abdülmuttalip'in yalvarmasını bekliyordu. Ama her şey umduğu gibi çıkmadı. Ebrehe Abdülmuttalip'e büyük şahsiyet olduğunu düşünüp Kâbe'nin koruyucusu gibi davranacağını düşündü ve Abdülmuttalip'in Kâbe'yi koruyacak bir gücün olduğunu söyleyip ısrarla develerini istiyordu zaten develerini geri aldı. Tabi Mekke halkı Ebrehe'nin bu büyük kalabalık ordusunu görünce ve kendilerine karşı savaşmayacağını bildiğinden dağlara kaçarak neticeyi oradan takip etmeye karar verdiler. Ebrehe filleriyle Kâbe sınırına dadandı. Daha sonra büyük ve sert halatlarla Kâbe'yi fillere bağlayıp yerinden sökmeyi çalışıyordu ama bir türlü muvaffak olamadı. Tam o esnada ebabil kuşları ortaya çıktı. Ebabil kuşlarının ağızlarında tohum tanesi kadar taşlar vardı. Kurşundan daha sert şekilde gelen kuşlar adeta değdiği noktayı delip geçerdi. Zaten bu olay sırasında filler dağılmaya başladı ve Ebrehe yemene döndükten sonra öldü. Kâbe ise sapasağlam yerinde kaldı.

Fil süresi Türkçe okunuşu

Bismillahirrahmânirrahîm.

Elem tera keyfe fe'ale rabbüke biashâbilfîl. Elem yec'al keydehüm fî tadlîl ve ersele aleyhim tayran ebâbîl. Termîhim bihicâratin min siccîl. Fece'alehüm ke'asfin me'kûl.

Fil Suresi anlamı

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla
Sen Rabbinin fil sahiplerine neler yaptığını görmedin mi? Onların kurmuş olduğu tüm tuzakları (Desiseleri) Rabbin boşa çıkarmadı. Onların üzerlerine toplu toplu bir sürü kuşu musallat etmedi mi? O kuşlar onlara balçıktan pişirilmiş olan sert taşlar attılar ve sonunda onlar yenilmiş birer ekin yaprağı gibi kaldı.

Zaten fil süresinden anlaşılacağı gibi her devirde Kâbe'yi yıkmak isteyen tekfurların başlarına gelen musibetler son fil vakasında bu da yaşanmıştır. Allah-u Teâlâ'nın filleri yerle yeksan ettiği görülmüştür. Fil süresinin son ayetlerinde açıkça zaferin neticesini anlatılmıştır. Bundan sonraki süre içinde Kâbe'yi yıkmak isteyen her kim olursa olsun Allah-u Teâlâ'nın azametini karşısında bulacağı apaçık ortadadır.

Fillerin yere çökmesi

Ebrehe ve ordusu Mekke'ye fillerle saldırmak için olağan üstü hazırlık yapmış. Burada Fillerin tercih edilmesi güçlü ve ancak onların Kâbe'yi yıkabileceğini düşünüyordu. Ama onların bir planı varsa Allah-u Teâlâ'nın da bir hesabı vardı. Ebrehe'nin büyük bir tane fili vardı. Adı Mamud idi. Kâbe'ye ulaştıklarında fil yere çöktü ve yapılan tüm müdahalelere rağmen fil bir türlü ayağa kaldırılmadı. Bir bakmışlar diğer fillerde çökmeye başladı. Fillerin ne kadar ağır oldukları bilinir. O yüzden değil kaldırmak yerinden kıpırdatmak bile hemen hemen imkânsız. Ama yüzlerini Kâbe dışına çevirdiklerinde koşarak gittikleri gözlemlenmiştir.

Ebabil kuşlarının taarruzu

Allah c. C çetin gazabını tekfurlara gösterdiği bu ibret dolu olayda kendi varlığını, vahdeniyetini ve azametini göstermiştir. Ebrehe ordusu deniz tarafından olan yerden Mekke'ye giriş yaparken eşi ve benzerine rastlanmamış bir kuş topluluğu tezahür ederek Ebrehe ordusuna saldırmaya başladılar. Nasıl ve ne şekilde ortaya çıktıkları belli olmayan bu kuş sürüsünün gagalarında taşıdıkları çamurdan yapılan balçıkları ve taşları ile saldırdıklarında kurşun ve bombayı anımsatacak türden olup, askerlerin birçoğunu öldürdüler bazılarını sakat bırakmış bazıları da paramparça ettiler. Zaten sağ kurtulanlarda hem öldüler hem de helak oldular. Daha önce bahsettiğimiz gibi Mekkeliler Ebrehe'nin kalabalık ordusuna karşı savaşmayacaklarını ileri sürerek dağlara kaçmışlar ve durumları oradan izlemeye karar vermişler.

Fil süresinin zamanımıza bakan tarafı nedir?

Fil süresinin öneminin ve meydana gelişi esasen her asırda kendini farklı şekilde göstermektedir. Fil süresi Kur'an'ı Kerim ile iyi ve etkili sözlerle asrımıza bir ders mahiyetinde olmakla beraber fena şekilde tokatlıyor, bu zamanın en büyük hadisesini haber vermekle bu dünyayı her cihette dine tercih edilmesi ve dalalette gitmenin cezası olarak görülmektedir. İnsanı farklı şekilde yoldan çıkaran medeniyetleri başlarına gökyüzü bombaları ve taşları yağdığını işaret etmektedir.
" } ] }