{ "title": "Fil Suresi Hikayesi", "image": "https://www.filsuresi.gen.tr/images/Fil-Suresi-Hikayesi-84.jpg", "date": "21.01.2024 08:54:22", "author": "Said Çelik", "article": [ { "article": "Fil Suresi Hikayesi, Kâbe İslam aleminin en kutsal olan mekanıdır. Burayı Allah Azze ve Celle mübarek kılmıştır. Kâbe'yi Hz. İbrahim oğlu İsmail ve annesi ile Allah'ın emri ile toprak altında kalan temellerinin üzerinden tekrar inşa eder ve günümüzdeki haline getirir. Fil vakası 571 yılında Hz. Muhammed'in (S. A. V) doğduğu yıl meydana gelmiştir ve bu yıl Fil Yılı olarak isimlendirilmiştir. Olayda Habeşistan Kralı Necasi Ashame'nin Yemene vali olarak tayin ettiği Ebrehe b. Sahhab el-Esrem Kâbe giden insanları Yemene çekmek ve Sanı bir ticaret merkezi haline getirmek için burada Kulleys ve Kalis adında bir kilise (Tapınak) yaptırdı. Fakat işler istediği gibi gitmedi tapınak istediği gibi ziyaretçi çekmemiştir. Bu olay üzerine iki Arap tapınak içine pislemiştir. Bunun üzerine Ebrehe sinirlenerek Kâbe'yi yıkmak üzere yemin etmiştir. Ordusunu hazırlayarak Mekke'ye doğru yola çıkmıştır. Ordusunda çok iri cüsseli \"Mamud\" adında bir filde bulunmaktadır. Ordusunda altmış bin asker ve bir rivayete göre dokuz başka bir rivayete göre 10 kadar fil bulunmaktadır. Ebrehe'nin tek amacı Kâbe'yi yıkmak değildir. Yolda Yemen kralı Zu Neferi yendi. Ardından Has'amliları yendi ve liderlerini affederek Mekke'ye kadar rehber olmasını istedi. Taif'te iken yeli halk tanrıları Lat'ı korumak için Ebrehe ile anlaşma yaparak Mekke'ye kadar Ebrehe'nin azgın ordusuna rehberlik yapmayı kabul ettiler. Rehber olarak Ebrehe'ye Ebu Regal'i verdiler. Ebrehe'nin güçlü ve fil desteği olan muazzam ordusuna karşı hiçbir ülke karşı koyamamaktadır. Ebrehe yoluna çıkan herkesi öldürmekte ve kervanları yağmalamaktadır. Kureyşliler Ebrehe'nin ordusu karşısında dayanamayacakları anladı ve herkes Kâbe'nin yıkılacağına inanmaya başlamıştı.

Mekke yakınlarındaki Mugammas adı verilen bir yerde Ebrehe ordusu çadırlarını kurdu ve burada konaklamaya karar verdi bu arada ordu çevredeki Mekkelilerin kervanlarını yağmaladı. Yağmaladıkları kervanlar arasında Abdulmuttalib'in iki yüz devesini de yağmalamışlardı. Ebrehe'nin elçisi Mekke'ye gelerek Kureyşlilerin ileri gelenleriyle konuştu ve \"Kâbe'yi tavaf etmeyi bıraktıkları taktirde kimseye zarar gelmeyeceğini\" söyledi. Sadece Kâbe'yi yıkmaya geldiklerini ve kimseye zarar vermek istemediklerini söyledi.

Abdulmuttalib \"Biz onunla savaşmak istemiyoruz zaten buna da gücümüz yetmez. Orası Beytullah'tır korursa o Haremi korur\" dedi; ardından develeri istemek üzere Ebrehe'nin yanına gitti. Abdulmuttalib'i hoş karşılayan ve ona saygı gösteren Ebrehe Abdulmuttalib develeri isteyince ona şöyle dedi: \"Seni ilk gördüğümde gözümde büyük bir kişi olarak görmüştüm. Fakat sen Kâbe'nin korunması yerine burada develerin peşine düştüğünü görünce gözümden düştün\" dedi. Bunun üzerine Abdulmuttalib, \"Ben develerin sahibiyim. Kâbe'nin de sahibi var O onu korur\" dedi. Abdülmuttalip develeri alıp Mekke'ye döndüğünde olanları Kureyşlilere anlattı ve katliam olmaması için yerli halk yüksek yerlere çıkarak beklemeye başladı.

Sabaha karşı Ebrehe Mekke'ye geldi şehre yaklaştıkları zaman Mamud denilen fil yere çöktü. Bütün uğraşlara rağmen fil hiçbir şekilde ayağa kalkmadı. Bunun üzerine Ebrehe filin eğitimcisine kaldırmasını emretti. Eğitmen ne kadar uğraştıysa da kaldıramadı ve fil omu öldürdü. Bunun üzerine askerler fili kaldırmak için mızraklamaya başladılar buna rağmen fil ayağa kalkmamıştı. Diğer fillerde yönlerini değiştirerek kaçmaya ve uzaklaşmaya başladılar. Sonra deniz tarafından büyük bir uğuldu duldu havada siyah bir bulut görünüyordu. Bulut yaklaştıkça bunların daha önceden hiçbir yerde görülmemiş kırlangıca benzeyen ebabil (Arapçada: Bölükler, sürü, sürüler anlamında) kuşları olduğu görüldü. Ayaklarında ve gagalarında pişmiş taş ve balçık bulunuyordu. Ordunun üzerine geldiklerinde taşları ve balçıkları bırakmaya başladılar. Bir rivayete göre taşlar askerlerin başlarından girip ayaklarından çıkıyormuş. Ordu orada telef olmuştur. Ebrehe, bu saldırıdan sonra etleri parçalanmış ve çürümüş halde geri dönerken Hasm kabilesinin yaşadığı bölgede göğsü yarılarak can vermiştir.

Fil suresi hikayesinde anlatıldığı gibi \"Görmedin mi Rabbin fil sahiplerine ne yaptı? Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı? Üstlerine sürü sürü kuşlar gönderdi. Onlara çamurdan sertleşmiş taşlar atıyorlardı. Nihayet onları yenilmiş ekin yaprağı gibi yaptı. \"
" } ] }